Araştırma: Egzersiz, Ölüm Riskini %37 Azaltıyor
ABD, Kanada, İngiltere, Fransa ve Avustralya’dan yüzlerce kolon kanseri hastasının katılımıyla yürütülen 14 yıllık geniş kapsamlı çalışmada, düzenli fiziksel aktivitenin yeni ya da tekrarlayan tümör riskini %28, ölüm riskini ise %37 oranında düşürdüğü tespit edildi.
Bu sonuçlar, egzersizin birçok ilaçtan daha etkili ve yan etkisiz bir müdahale olabileceğini gösteriyor. Türkiye’de de her yıl yaklaşık 20 binden fazla kişi kolon kanseri teşhisi alırken, uzmanlar egzersizin artık sadece destekleyici değil, tedavinin bir parçası olması gerektiğini savunuyor.
Türkiye’de Egzersiz Alışkanlığı Düşük Ama Potansiyel Yüksek
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de yetişkin nüfusun %75’inden fazlası düzenli egzersiz yapmıyor. Ancak kanser tedavisi görmüş bireyler arasında egzersiz yapanların yaşam kalitesinin daha yüksek olduğu gözlemleniyor.
Hacettepe Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü’nden Prof. Dr. Ayşe Karaduman, “Egzersiz artık sadece kilo kontrolü ya da moral kaynağı değil; bilimsel olarak kanserin tekrarını önlemede somut bir silah haline geldi,” diyerek Türkiye’de tedavi sonrası dönemin daha iyi yönetilmesi gerektiğini vurguluyor.
Kanser Hastaları İçin Kişiye Özel Egzersiz Programları Şart
Araştırma kapsamında haftada 3-4 kez, ortalama 45-60 dakikalık yürüyüş ya da benzeri orta düzey fiziksel aktiviteler önerildi. Ancak her hastanın genel sağlık durumu farklı olduğundan, egzersiz programlarının mutlaka kişiye özel olarak ve uzman gözetiminde planlanması gerekiyor.
Türkiye Onkoloji Grubu Derneği, bu sonuçların ardından, devlet hastanelerinde tedavi sonrası süreçte “egzersiz danışmanlığı” birimlerinin oluşturulmasının faydalı olacağını belirtiyor.
“Hastalığı Yenmek İçin İlaç Kadar Egzersize de İhtiyacımız Var”
Araştırmanın başyazarlarından biri olan Dr. Christopher Booth’un şu sözleri, Türkiye’de de karşılık buluyor:
“Hastalar bize hep şunu sorar: ‘Başka ne yapabilirim?’ Şimdi net bir cevabımız var: Egzersiz.”
İstanbul’da özel bir klinikte tedavi gören kanser hastası Ayten K., bu yaklaşımın birebir örneği. Tedavisinin ardından düzenli yürüyüşe başlayan Ayten Hanım, “Hastalıkla ruhen ve bedenen mücadele etmek zorundasınız. Egzersiz sayesinde daha güçlü hissediyorum,” diyor.
Sağlık Politikalarında Değişim Gerekebilir
Türkiye’de henüz egzersiz, kanser sonrası resmi tedavi protokollerinin içinde yer almıyor. Ancak bu tür uluslararası bulgular ışığında Sağlık Bakanlığı’nın yeni dönem rehabilitasyon politikalarını gözden geçirmesi bekleniyor.
Uzmanlara göre, egzersiz uygulamaları; yalnızca kolon kanseri değil, meme, prostat ve akciğer kanseri gibi diğer türlerde de benzer olumlu etkiler gösterebilir.