Skolyoz, omurganın sağa veya sola doğru anormal eğriliği olarak tanımlanıyor ve her 100 kişiden yaklaşık 3’ünde görülüyor. Bu rahatsızlığın oluşum nedenleri çeşitlilik gösterirken, ailelerin çocuklarında belirtileri fark ederek erken müdahale etmesi kritik önem taşıyor.
Etlik Şehir Hastanesi Skolyoz Birim Sorumlusu Doç. Dr. Damla Cankurtaran, “Skolyoz, omur kemiklerinin kendi eksenlerinde dönerek 10 dereceyi aşan yana eğriliklerdir. Daha az eğriliklerde ise omurga eğriliği olarak adlandırılır” diyerek hastalığın tanımını yapıyor.
Skolyozun Belirtileri Nelerdir?
Doç. Dr. Cankurtaran’a göre en sık görülen tip, ergenlik çağındaki çocuklarda ortaya çıkan Adölesan İdiopatik Skolyoz. Belirtiler arasında omuzların eşitsizliği, bel kıvrımlarında farklılık, vücutta asimetri ve çocuk öne eğildiğinde sırtta yükseklik farkı görülmesi yer alıyor.
Erken Teşhis Hayat Kurtarır
Skolyoz şüphesi varsa, detaylı klinik muayene ile birlikte röntgen tetkikleri yapılıyor. Eğriliğin şiddeti ve ilerleme hızı değerlendirilerek kişiye özel tedavi planı hazırlanıyor.
Tedavide bireysel egzersizlerin temel rol oynadığını belirten Cankurtaran, “Eğrilik az ise egzersizlerle, ilerleyici ise korse kullanımı ve gerekirse cerrahi müdahale uygulanıyor” dedi.
Spor ve Skolyoz
Skolyozlu hastaların tek taraflı yük bindiren tenis, golf gibi sporlardan uzak durmaları öneriliyor. Ancak doğru tedavi ve eğitimle bu aktiviteler güvenle yapılabiliyor. Yüzme, bisiklet, yoga ve pilates gibi sporlar skolyoz hastaları için daha uygun bulunuyor.
Ailelerin Duyarlılığı Çok Önemli
Doç. Dr. Cankurtaran, “10-18 yaş arasındaki çocukların omuz, sırt ve bel bölgelerinde asimetri var mı diye ailelerin düzenli kontrol etmesi gerekiyor. Şüphe durumunda hemen uzman desteği alınmalı” diyerek ailelere önemli görev düştüğünü belirtti.
Skolyoz, sinsi ilerleyen ve fark edilmezse hayat kalitesini olumsuz etkileyen bir rahatsızlık. Bu yüzden hem çocuklar hem de aileler bilinçli olmalı, düzenli kontrollerle erken teşhisi sağlam