1. Yüz yüze iletişim bir sınav haline geldi
Z kuşağı dijital iletişimde güçlü olsa da, yüz yüze görüşmelerde aynı başarıyı gösteremiyor. Online dünyada kendini ifade etmek kolay, ancak bir mülakat odasında beden dili, göz teması ve ses tonu devreye girince tablo değişiyor.
Kariyer danışmanlarına göre, “özgüvenli bir duruş” ve “etkili ifade becerisi” işe kabul sürecinde belirleyici rol oynuyor.
İpucu: Görüşme öncesi prova yapmak, ayna karşısında konuşma pratiği yapmak ve kısa bir öz tanıtım hazırlamak iletişim kalitesini ciddi ölçüde artırıyor.
2. Teori çok, pratik az
Birçok genç aday eğitim açısından donanımlı olsa da, işverenler uygulama becerilerinde eksiklik görüyor.
“Staj yaptım ama gerçekten bir işin içinde bulunmadım” diyen çok sayıda aday, bu farkı görüşmelerde hissediyor.
İpucu: Freelance projeler, gönüllü çalışmalar ve kısa süreli stajlar, sadece özgeçmişi değil özgüveni de güçlendiriyor.
3. Beklentiler tavan yapmış durumda
Z kuşağı, iş hayatına “yüksek maaş”, “esnek çalışma”, “yaratıcılığa alan tanıyan ofis” gibi taleplerle başlamak istiyor. Ancak işverenler bu taleplerin başlangıç aşamasında gerçekçi olmadığını düşünüyor.
Uzmanlara göre gençlerin kariyerin ilk yıllarında “öğrenme sürecine” odaklanması, uzun vadeli başarıyı garanti ediyor.
İpucu: İlk işte amaç maaş değil, deneyim olmalı. Her öğrenilen beceri gelecekteki pozisyonlar için yatırım niteliğinde.
UZMANLAR NE DİYOR?
İK uzmanı Elif Demir, “Z kuşağı bilgiye ulaşmakta hızlı ama sabır konusunda zayıf. İş dünyasında başarının sırrı teknolojiyle değil, insan ilişkileriyle kurulan bağda gizli” diyor.
Kariyer koçları da aynı fikirde: Teknolojik donanım önemli ama empati, ekip uyumu ve iletişim olmadan hiçbir CV fark yaratmıyor.












